Bir karayolu kullanıcısı, trafiğe çıkmaya uygun olmamasına rağmen karayolu trafiğinde bir araç kullanmış ve neredeyse bir kişinin veya önemli değerde başka bir mülkün zarar gördüğü bir kazaya neden olmuşsa, karayolu trafiğini tehlikeye atma suçundan (StGB Madde 315c) kovuşturmaya tabi tutulabilir.
Bu hüküm anlamında araç kullanmaya uygun olmama durumu özellikle aşağıdaki durumlarda söz konusudur
- kandaki alkol seviyesinin en az ‰1,1 olması veya
- kandaki alkol düzeyi ‰ 0,3 ile 1,1 arasındaysa ve alkole bağlı belirli bozukluk belirtileri ortaya çıkmışsa (örn. serpantin çizgilerinde araç kullanma) veya
- uyuşturucuya bağlı bozulma belirtileri veya uyuşturucu tüketiminden sonra meydana gelen sürüş hataları veya
- suçlunun aşırı yorgun olması veya
- failin hastalık veya diğer zihinsel veya fiziksel yetersizlikler nedeniyle yolda güvenli bir şekilde araç kullanamaması.
Önemli değere sahip bir nesne, nesnenin kendisinin (örneğin başka bir yol kullanıcısının arabası) en az 750 Euro değerinde olması ve en az aynı miktarda hasarın neredeyse meydana gelmesi durumunda tehlikeye atılmıştır.
Ayrıca, insanların veya malların tehlikeye atılması, belirli trafik kurallarının ağır bir şekilde hukuka aykırı ve pervasızca ihlal edilmesi nedeniyle meydana gelmişse, örneğin fail ağır bir şekilde hukuka aykırı ve pervasızca sollama yapmışsa veya geçiş hakkını göz ardı etmişse, karayolu trafiğini tehlikeye atmaktan cezai sorumluluk söz konusu olabilir.
Fail beş yıla kadar hapis veya para cezasına çarptırılabilir. İhmal durumunda ise en fazla iki yıl hapis cezası verilebilir.